2024’ÜN RİSK HARİTASI

2023 BOYUNCA DÜNYANIN GÜNDEMİNİ MEŞGUL EDEN KONULAR, RUSYA UKRAYNA SAVAŞI, İSRAİL’İN GAZZE’YE YÖNELİK SALDIRILARI, YÜKSEK ENFLASYON, FAİZ ARTIŞLARI VE YAPAY ZEKÂ GELİŞMELERİ OLDU. 2024’E GİRDİĞİMİZ BU GÜNLERDE ESKİ YILIN GÜNDEMİ SICAKLIĞINI KORURKEN, BEKLENTİLER YIL BOYUNCA JEOPOLİTİK RİSKLERİN EKONOMİ ÜZERİNDE ÇOK DAHA BELİRLEYİCİ OLACAĞINI GÖSTERİYOR.

KADRİYE N. TUNÇSİPER

Jeopolitik riskler

UKRAYNA SAVAŞI İKİNCİ YILINA GİRERKEN, SOĞUK SAVAŞ’TAN BU YANA EN İSTİKRARSIZ DÖNEMİNİ YAŞAYAN NATO-RUSYA GERİLİMİ 2024 BOYUNCA GÜNDEMDE KALMAYA DEVAM EDECEK. HER İKİ TARAFIN DA YAKIN VADEDE KESİN BİR ZAFER ELDE ETME İHTİMALİNİN DÜŞÜK OLDUĞU, ATEŞKES YA DA ANLAŞMANIN OLASI GÖRÜNMEDİĞİ BİR ORTAMDA SAVAŞ DEVAM EDERKEN, UKRAYNA’YA BATI DESTEĞİNİN NE ÖLÇÜDE DEVAM EDECEĞİ İSE SAVAŞIN SEYRİNİ ETKİLEYECEK.

Büyük insanlık dramına yol açan İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının 2024’te devam edip etmeyeceği önemli bir soru işareti. Saldırılar son bulsa da kalıcı barışın sağlanmasına yönelik beklentiler oldukça zayıf. ABD’nin İsrail’e koşulsuz desteği ve ateşkesi veto etmesi ile yeni bir aşamaya geçen Ortadoğu geriliminin, 2024’te İran da dâhil olmak üzere yakın devletlere yayılması ve bunun küresel ve askeri sonuçları olan bölgesel bir çatışmaya dönüşmesi en kötü senaryo olarak görülüyor. Bu durumun ekonomik olarak en önemli riski ise küresel petrol arzının yaklaşık yüzde 20’sinin taşındığı Hürmüz Boğazı’ndan enerji tedarikinin geçişinin kesintiye uğraması olacak.

2024’ün jeopolitik risklerinden bir diğerini de Çin-Tayvan gerginliği oluşturuyor. Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki artan askeri varlığının yanı sıra Tayvan egemenliğine yönelik tehditleri karşısında ABD’nin Tayvan’a yönelik askeri desteği ve boğazlardaki varlığı bölgeyi, jeopolitik açıdan en riskli bölgelerden biri haline getiriyor. Ocak ayında Tayvan’da ABD yanlısı Demokratik İlerleme Partisi’nin sandıktan zaferle çıkması halinde, Çin’in Tayvan üzerindeki baskısını artırması muhtemel.

Çin’de gayrimenkul krizi

UKRAYNA SAVAŞI İKİNCİ YILINA GİRERKEN, SOĞUK SAVAŞ’TAN BU YANA EN İSTİKRARSIZ DÖNEMİNİ YAŞAYAN NATO-RUSYA GERİLİMİ 2024 BOYUNCA GÜNDEMDE KALMAYA DEVAM EDECEK. HER İKİ TARAFIN DA YAKIN VADEDE KESİN BİR ZAFER ELDE ETME İHTİMALİNİN DÜŞÜK OLDUĞU, ATEŞKES YA DA ANLAŞMANIN OLASI GÖRÜNMEDİĞİ BİR ORTAMDA SAVAŞ DEVAM EDERKEN, UKRAYNA’YA BATI DESTEĞİNİN NE ÖLÇÜDE DEVAM EDECEĞİ İSE SAVAŞIN SEYRİNİ ETKİLEYECEK. ÇİN’DE EKONOMİNİN YÜZDE 15 İLA 20’SİNİ OLUŞTURAN EMLAK SEKTÖRÜNDE SIKINTILAR DEVAM EDİYOR.

Bir bütün olarak hem Çin hem de dünya ekonomisi için önemli bir risk olarak değerlendirilen kriz, geçtiğimiz yıl Pekin yönetiminin yaklaşık 451 milyar dolar finansman açığını kapatmak için devreye girmesi ile durulmuş görünse de 2024’te emlak sektörü riskli görünümünü sürdürecek.

Resesyon

KÜRESEL ANLAMDA ENFLASYONLA MÜCADELE HENÜZ TAMAMLANMADI. MERKEZ BANKALARININ FAİZ ARTIRIM DÖNGÜSÜNÜN SONUNA YAKLAŞMASINA RAĞMEN FAİZ ORANLARINI 2024’TE YÜKSEK TUTACAKLARI YA DA EN İYİMSER TAHMİNLE YILIN İKİNCİ YARISINDAN SONRA FAİZ İNDİRİMLERİNE BAŞLAYACAKLARINA YÖNELİK BEKLENTİ OLDUKÇA GÜÇLÜ. HER NE KADAR FED, YIL BİTERKEN GÜVERCİN TONDA MESAJLAR VERMİŞ OLSA DA AVRUPA MERKEZ BANKASI FAİZLERİ ENFLASYONDA KALICI DÜŞÜŞ YAKALANANA KADAR YÜKSEK TUTMAKTA KARARLI. BU DA EKONOMİDE RESESYON BASKILARINI ARTIRIYOR.

2023’te merkez bankaları faiz oranlarını artırarak fiyat artışlarını bastırmaya çalışırken, çoğu gelişmiş piyasada tek haneli rakamlara ulaşıldı. 2024’e girildiği bugünlerde gelişmiş piyasalarda enflasyonun düşmeye devam etmesi beklenirken, gelişmekte olan piyasalarda gıda ve enerji fiyatlarındaki oynaklık nedeniyle daha kademeli bir düşüş yaşanacağı tahmin ediliyor. Bununla beraber yüksek faiz, enerji fiyat artışları ve en büyük iki ekonominin yavaşlaması büyüme beklentilerinin düşük tutulmasına, dolayısıyla bazı uzmanlara göre resesyon riskine işaret ediyor. OECD de geçtiğimiz aylarda gelişmiş ülke merkez bankalarını enflasyonu düşürmek için kullandığı araçların resesyona neden olabileceği konusunda uyardı.

ABD’de Fed’in faiz indirimlerinin hafif bir resesyona yol açacağı öngörülürken, bunun merkez bankasının uzun vadede yüzde 2 hedef enflasyon oranına ulaşılması için gerekli olduğunu savunanlar var.

Avrupa’da 2023 boyunca büyüme beklentilerindeki azalma veya yetersiz büyüme yanı sıra artan enerji fiyatları ve enflasyonun hala beklentilerin üzerinde olması gündemi belirledi. Eylül ayında Avrupa Merkez Bankası (ECB), sıkılaşan finansman koşullarından ve küresel ekonomik krizden kaynaklanan daha büyük daralma etkisi nedeniyle özellikle bu yıl ve gelecek yıl için öngörülen büyüme oranlarını aşağı yönlü revize etti. Euro bölgesi ekonomisinin 2023’te yüzde 0,7, 2024’te yüzde 1,0 ve 2025’te yüzde 1,5 oranında genişlemesi bekleniyor.

Geçtiğimiz yıl sıfır vaka politikasını sonlandıran ve açılan Çin, pandeminin etkilerini daha yavaş atlatan ülkelerin başında geldi. Çin’de yıl boyunca ekonominin seyrini etkilemesi beklenen gelişmeler ise devam eden emlak krizi; tüketici güveninde ve tüketici harcamalarındaki zayıflık ve dış talepteki durgunluğun devam etmesi olarak sıralanıyor. Dünyadaki en büyük ikinci ekonomi olan Çin’deki tüm gelişmeler küresel ekonomi üzerinde de belirleyici olacak.

Devamı Z Raporu Dergisi Ocak 2024 sayısında…