Trump’la beraber ABD, dünya ve Türkiye

ABD’de 8 Kasım 2016 tarihinde yapılan başkanlık seçimlerini, rakibi Hillary Clinton’a karşı kazanan Donald Trump, ABD’nin 45. Başkanı olarak seçildi. Trump başkanlığı Obama’dan 20 Ocak 2017 tarihinde devralacak, şimdi harıl harıl yeni yönetimindeki ekibi belirlemeye çalışıyor. ABD içinde ve dünyada merak edilen, Donald Trump’ın seçim kampanyasında vaadettiği sözleri yerine getirip getirmeyeceği ve kampanya boyunca sergilediği farklı, renkli, tartışmalı ve uçlarda gezen tavır ve hareketlerini, başkan olarak göreve başladıktan sonra devam ettirip ettirmeyeceği konularıdır.
Evvela, daha önce siyaset yapmamış bir emlak milyarderi kimliği ön planda olan Trump’ın tecrübeli bir siyasetçi olan Clinton’a karşı zafer elde etmesinin nedenleri üzerinde duralım. Clinton’lar 25 yıldır ABD siyasetinde oldukları için yılların getirdiği yıpranmışlık, Trump lehine artı bir faktördü. 8 yıl önceki demokratların adayı Obama’dan büyük kitlelerin beklediği “haksızlıkları düzeltme, birlikte başarma vaadi”nin yerine getirilememesi, tam tersine Obama döneminde geniş kitlelerin refah seviyesinin düşmesi, siyahilerin, mazlumların, Müslümanların bu zaman esnasında çok zulüm ve acı çekmeleri, bu seçimde bir Demokrat adayın aleyhine faktörler olmuştu. Geniş kitleler için siyasete duyulan kızgınlık, kurulu düzen temsilcilerinin desteklediği adaya olan karşıtlık, Trump’ın milli ve ABD’yi iç güvenliği ön plana çıkaran vaatleri, başarılı işadamı kimliği ile ekonomiyi düzeltip kitlelerin beklentilerini karşılayabileceği umudu, Trump’ın Clinton karşısında galip gelerek Başkan olmasını sağlamıştır.
ABD demek, dünya ekonomisinin yüzde 30’u demek, dünyanın en büyük ithalatçısı olmak demek, ABD dolarının dünyadaki rezerv paraların % 68’i demek olunca, Trump’ın ABD’de ve uluslararası arenada alacağı kararlar, uygulayacağı politikalar, “ ABD aksırırsa, dünya nezle olur “ sözüne uygun düşmektedir.
Nitekim, Trump’ın ABD’deki ve uluslararası arenadaki kurulu düzenin favorisi olan Hillary Clinton’a karşı başkanlık yarışını kazanması, 3 haftadır uluslararası finans piyasalarında, emtia piyasalarında büyük dalgalanmalar meydana getirmiştir. Bu dalgalanmalar Trump’ın ekonomi alanındaki vaatlerinin muhtemel etkilerine dayanmaktadır. Çünkü Trump, kurumlar vergisini dramatik şekilde indireceğini, altyapı başta kamu yatırımlarını arttıracağını, büyüme ve istihdama öncelik vereceğini, uluslararası ticarette Trans-Pasifik Anlaşmasından ve Trans-Atlantik Ticaret müzakerelerinden çekileceğini, ABD, Kanada ve Meksika arasındaki 20 yıllık NAFTA Anlaşması’ndan çekileceklerini, İran ile varılan nükleer anlaşmayı feshedeceğini, Meksika sınırına duvar öreceğini ve kayıt-dışı 3 milyon göçmeni sınır dışı edeceğini vaadetmişti. Trump’ın sonradan radikalleri kastettiğini iddia ettiği şekilde Müslümanlar konusunda da aşırı görüşleri vardı.

Devamı Derin Ekonomi Aralık 2016 sayısında …

Dikkat çekenler...