Teknik olarak bu virüse, Corona (Taç) Virüs adı verilmiş. Zira, mikroskoptaki görünümü taca benziyor. Son derece ölümcül olduğu ise dünya genelinde yaşanan ölüm oranlarıyla teyit edildi. Virüsün ilk olarak ortaya çıktığı Çin’de ölüm hızı durağanlaşsa da bazı araştırmalarda Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya gibi bazı Avrupa ülkelerinde nüfusun yüzde 50’den fazlasının bu virüse yakalanacağı öngörülüyor. Türkiye’de de Mart ayının üçüncü haftasında vaka sayısı 600’ün üzerine
çıktı ve maalesef can kaybı sayısı da beş oldu.

Taçlı virüsün, toplum sağlığı üzerindeki etkisinin yanı sıra, dünya ekonomisi üzerinde yıkıcı etki yapacağı beklentisi
artık genel kanı haline geldi. Virüsün ekonomik etkisi iki kanaldan ortaya çıkıyor. Bunlardan birincisi, belirsizlik
ve bunun neden olduğu risk algısıdır. Virüsün ne kadar hasta ve can kaybına sebep olacağı bilinmiyor. Dahası, dijital
medyanın da kolaylaştırıcı etkisiyle oldukça geniş bir yanlış bilgilendirme söz konusu. SARS ve MERS gibi öncüllerinden farklı ve daha güçlü bir virüs ile karşı karşıya olduğumuz kesin olduğu için daha evvelki tecrübelerden hareket ederek öngörü yapmak da zorlaşıyor. İkinci etki ise, belirsizliğin ortaya çıkardığı tüketim ve yatırım talebindeki düşüştür. Bu ikinci etki sebebiyle bazı
uluslararası bankaların ekonomistleri, dünya ekonomisinde, yılın ilk yarısında İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki en büyük daralmalarının yaşanacağı öngörüsünde bulundu. Örneğin, Deutsche Bank’a göre Çin ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde yüzde 32 oranında daralacak.

Devamı Z Raporu Nisan 2020 sayısında…