Rusya ve Suudi Arabistan’ın petrol hakimiyeti mücadelesi

Suudi Arabistan dünya piyasalarını petrole boğabilecek ya da kuraklığa sürükleyebilecek iki ülkeden biri. Diğeri de Rusya. 2020 itibariyle Irak da bu iki ülkeye katılacak.
Rusya en büyük petrol üreticisi ve ihracatçısı. Aynı zamanda ABD’den sonraki en büyük doğalgaz üreticisi ancak en büyük ihracatçı konumunda.
Petrol fiyatlarının çöküşünden önce 2014’te Rus bütçesinin yüzde 50’si ve ihracat gelirlerinin yüzde 68’i petrol ve gaz ihracatından geliyordu. Petrol fiyatlarının var olan fiyat seviyesi ve doğalgazın da bu fiyat seviyesini esas aldığı hesaba katılırsa. Rus ekonomisinin kısa vadede zarar gördüğünü ve muazzam bir baskı altında olduğunu söylemek yanlış olmaz. Garip bir şekilde Rusya’nın bu fiyat düşüşü karşısında harekete geçmediği ve geçmeye niyeti olmadığı görülüyor.
Rusya’nın 2015 petrol üretimi günlük 11 milyon varil civarındaydı. Tüketiminin 3.1 milyon varil olduğu dikkate alınırsa, 7.89 milyon varil ham ve işlenmiş petrol ürünün ihraç edildiği varsayılabilir. Suudi Arabistan ise günde 10.19 milyon varil petrol üretip, 3.32 milyon varil tüketiyor ve ihracatı da 6.87 milyon varil civarında.
Rusya, Suudi Arabistan, Katar ve Venezuela’nın katıldığı Şubat’ta Doha’da yapılan, petrol üretiminin dondurulmasını amaçlayan dörtlü zirvede Rusya, Suudi Arabistan’ın yanında yer alarak, üretimin Ocak 2016 seviyesinde sabit tutulmasını kabul etti. Ancak bu piyasadaki petrol bolluğu konusunda bir fark yaratmadı. Sadece 1.5 – 2 milyon varillik bir azaltma derde deva değildi. Zaten Rusya ve Suudi Arabistan’ın da üretim kapasitesini daha da artıracak imkanları yoktu.
Yukarıdaki olguları alt alta dizince Rusya ve Suudi Arabistan’ın, Suudi’lerin pazar payını koruma noktasında ortaklaştıklarını söylemek mümkün.
Rus kaynakları, Suudilerin kendilerine küresel petrol piyasasını kontrol etmek için en büyük iki üreticinin petrol arzlarını koordine etme konusunda baskı yaptıklarını doğruluyor. Bu anlayış Rusların Suudilerle birlikte çalışarak, petrol fiyatlarını kontrol etmek için arz seviyesinde anlaşmak ve pazarı paylaşmak fikrine dayanıyor. Suudi Arabistan’ın asıl amacı pazar payını korumak ve bunun için Ruslara yaklaşarak bir petrol ittifakı önermesi anlaşılabilir. Böylesi bir anlaşmayı sağlamak için Sudiler, Ruslara OPEC üyeliği (Rusya gözlemci statüsünde) teklifinde bulunduğu bildiriliyor. Ruslar henüz bu teklife bir yanıt vermediler. Onlar, Suudi Arabistan’ı devre dışı bıraktıkları Çin enerji pazarında daha da büyümekle meşguller.

Devamı Derin Ekonomi Aralık 2016 sayısında …

Dikkat çekenler...