Ölçmeden yapmayın

ABD’de pazarlamanın ilk dönem ustalarından biri olarak kabul edilen John Wanamaker’in (1838 – 1922) ünlü sözüdür: “Reklama harcanan paranın yarısı boşa gider ama hangi yarısı olduğunu asla bilemezsiniz”…
Uzun yıllar dudak uçuklatmış ve iş dünyasından tüm aktörler tarafından, sığınılacak iyi bir liman olarak kabul görmüş olan bu söz günümüzde anlamını neredeyse tamamen yitirmiştir.
Bir zamanlar son derece soyut olarak kabul görmüş algılama süreçleri bugün son derece somut verilerle ölçülebilmektedir. Öyle ki, 1987 – 2002 yılları arasında British Telecom’u yönetmiş olan, Baron Vallance of Tummel olarak da anılan ünlü CEO Sir Iain Vallance’ın şu lafı artık Wanamaker’in tespitinin yerini almıştır:
“Ölçmüyorsa yapma!”…
Günümüzde artık tüm iletişim yatırımlarının geri dönüşü çok net olarak hesaplanabilmekte ve kıyaslanabilmektedir.
Geçenlerde gazeteye gelen bir basın bülteni bir hayli dikkatimizi çekti:
“Reklam hedefleme teknolojilerinin en ileri uygulaması olan programatik ile Türkiye’nin ilk izleyici hedeflemeli reklam satın almasını gerçekleştiren Yapı Kredi, televizyonda yayınladığı reklamla hedef kitlesinde yüzde 94,26’lık görünürlük ortalaması elde etti. Yapı Kredi’nin Show TV’de yayınlanan reklamının izlenme süresi ortalaması ise 11,31 saniye oldu.
Programatik’in lokasyon, zaman, demografik bilgi gibi çok farklı kriterde izleyicilerin dijital ayak izlerini analiz ederek bir reklamın doğru kişiye doğru zamanda dijital reklam teknolojileri aracılığı ile TV’de ulaşmasını sağlayan bir reklam satın alma teknolojisi olduğunu belirten Yapı Kredi Marka Müdürü Özge Bakırçalı konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
Programatik, doğru müşteriye doğru zamanda ulaşmanın yanı sıra otomasyon sistemi sayesinde geleneksel reklam satın alma süreçlerinde reklamveren ve yayıncının karşılaştığı iş yükünü de azaltıyor. Reklama, tek tuşla doğru kullanıcıya kısa sürede ulaşma şansı veriyor.”
Çok karmaşık gibi görünen ancak çok yalın sonuçlara götüren bir yöntem. Hâlâ iletişime (pazarlamaya) harcadığının ne kadarının boşa gittiğini bilemediğini düşünen kalmışsa, bu yönteme bir göz atmasında yarar var

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Şubat 2017 sayısında….

Dikkat çekenler...