90’lı yıllarda Yeni Zelanda Rezerve Bank’ın enflasyon hedeflemesini uygulamaya başlamasıyla iletişim, bir politika aracı haline geldi. Merkez bankalarının iletişim politikalarının önemine dair çok sayıda bilimsel makale paylaşabilirim. İletişim bir araçtır. Merkez Bankalarının satır aralarında verdiği mesajlar piyasa aktörlerini yönlendirici bir özelliğe sahip. Merkez bankalarının açıklamaları yeri geldiğinde geleneksel para politikalarından dahi etkili olabiliyor. Bir nevi merkez bankaları kurumsal itibarlarını ve kredibilitelerini kullanarak ulaşmak istedikleri hedeflere yönelik piyasa oyuncularını arkalarına almayı başarıyor. Ancak “kurumsal itibar” ve “kredibilitenin” çok kolay kaybedilen özelliğe sahiptir. Eğer merkez bankasının açıklamaları kurumsallıktan uzaklaşır ve bir belirsizliği işaret etmeye başlarsa, piyasayı yönlendirici olma özelliğini kaybeder. Piyasa, merkez bankasının açıklamaları dikkate almak yerine kendi belirlediği rotayı izlemeye başlar.
FED’İN KURUMSAL İTİBARI KAN KAYBEDİYOR
Böyle bir tartışmayı açmama neden olan gelişme ise son dönemde Amerikan Merkez Bankası(Fed)’nın son dönemde izlediği iletişim politikası. Trump’ın göreve başlaması ile birlikte Fed’in açıklamalarında ve iletişim politikalarında ciddi tutarsızlıklar baş göstermeye başladı. Dünya, 2008 krizi ile birlikte Fed’in kararlarını ve açıklamalarını çok daha yakında takip etmeye başladı. O güne kadar arka sayfalarda paylaşılan Fed haberleri manşetten verilmeye başlandı. Banka ,2008 yılında başladığı parasal genişleme programını 2013 yılı sonu itibariyle bitireceğini açıkladı. Piyasalar 5 yıl boyunca Fed’in adımları izledi. Fed’in uygulamaya koyduğu açık ve şeffaf yol haritası piyasa açısından memnuniyet vericiydi. Merkez Bankaları Fed’in alacağı pozisyona göre önlemlerini aldı Ancak 2016 yılı ile birlikte işler değişmeye başladı. Bunda Trump’ın büyük katkısı inkar edilemez. Trump önce Fed’in izlediği politikayı ağır şekilde eleştirmeye başladı. Sonrasında Fed Başkanı değişti. Tüm bu gelişmeler Fed’e dair güveni sarstı. Şimdilerde Fed’in ne yapacağına dair aslında hiç kimsenin bir fikri yok. Tam da buna güzel bir örnek Fed’in mart ayında yaptığı para politikası toplantısı sonrası gelen açıklamalar. Fed Mart ayındaki toplantısında faiz oranlarında değişikliğe gitmedi.
Devamı Derin Ekonomi Nisan 2019 sayısında …