Son dönemde ismini sıkça duyduğumuz Kredi Garanti Fonu(KGF)’na dair ilginç tartışmalara şahit oluyorum. Yersiz ve desteksiz bu tartışmaların büyük bölümü maalesef bazı ekonomistler tarafından yapılıyor. KGF’nin bugün üstlendiği rolü anlayabilmek için öncelikle kuruluş felsefesine ve ortaklık yapısına bakmakta yarar var. KGF, 14 Temmuz 1993 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararı ile kuruluş organizasyonunu tamamlayıp ilk kefaletini 1994 yılında vererek faaliyetlerine başlamıştır.
KGF’nin kuruluş amacı başta gelecek vaat eden işletmeler olmak üzere tüm işletmelerin finansmana erişimini kolaylaştırarak, ülkenin büyüme ve kalkınmasına stratejik destek sağlamaktır. KGF, bu görevini yerine getirirken ulusal ve uluslararası iş birlikleri ile tüm KOBİ’ler ve KOBİ dışı işletmelerin krediye erişimi sağlıyor. Bir nevi ekonomide farklı kaynakları bir araya getirerek bu fonların etkin bir şekilde üretime aktarılmasında rol oynuyor.

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Haziran 2017 sayısında….