Mal ve hizmetlerin bireylerin ihtiyaçlarını karşılama amaçlı kullanılması tüketim, kullanım sonrası duyduğu haz ise fayda olarak tanımlanır.
Tüketicilerin söz konusu faydaya ulaşabilme süreci, klasik (geleneksel) ve çağdaş tüketici davranış modelleri olarak ikiye ayrılmaktadır.
Klasik ve Neoklasik iktisadın kabul ettiği insan tipi bireysel çıkarını devamlı maksimum kılma çabası içinde olan homo economicustur. Bu tipteki insan bencildir ve odaklandığı tek nokta bireysel çıkarını maksimuma ulaştırmaktır. Dolayısıyla bireyler tüketim kararlarında akılcı iktisadi hesaplara odaklanırlar.
Mevcut bütçeleri ile faydalarını maksimum yapacak bir alışveriş yaparlar.
Yani, ekmek almak için girdiğiniz bir marketten alışveriş poşetini doldurup çıkarsanız kapitalist sistemin üzerine inşa edildiği rasyonel insan tipine uygun değilsiniz.
Ya da semt pazarında alış veriş yaparken kilosu 4 TL olan sebzeyi satıcı 5 TL’ye tamamlayım mı dediğin de olur diyorsanız homo economicus değilsiniz.
Yine, 25 TL değerinde bir malı 50 TL’ye aldığınız için üzülürken, 1590 TL değerinde olan bir malı 1615 TL’ye aldığınızda daha az üzülmeniz (iki durumda da kaybımız 25 TL) rasyonel insan davranışı değildir.
Devamı Z Raporu Ağustos 2021 sayısında…