Fırsat ve risk pencereleri

Nisan ayında Uluslararası Para ve Finans Komitesi’nin (IMFC) 37. toplantısı Washington DC’de yapıldı. Dünya Bankası ve IMF’in gerçekleştirdiği söz konusu bahar toplantılarından çıkan mesajların ise, küresel büyümenin güçlü ve senkronize seyrettiği bir ortamda, bir yandan fırsatların diğer yandan da risklerin altını çizdiği görüldü. IMF tahminleri­nin dünya ekonomisinde bu yıl yüzde 3,9 oranında bir büyüme beklediği mevcut konjonktür, gelişmiş ekonomiler tarafında ABD’nin son mali politika çıkışıyla güçlenen, Avrupa’nın başa­rıyla yoluna devam ettiği, Japonya’nın ise mütevazı gelişi­mini sürdürdüğü bir resim sunuyor. Keza yükselen ekonomiler cephesinde de, Çin’in yavaşladığı ancak yüzde 6’larda kaldığı, Hindistan’ın yüzde 7’nin üzerine yeniden çıkmasının beklendiği, Rusya ve Brezilya gibi daralmadan çıkanların da toparlanmaya devam ettiği olumlu bir ortam gözleniyor. Bu kapsamda Türkiye ekonomisi başta olmak üzere diğer çeşitli gelişen ekonomiler­deki anlamlı gelişimler de ortada…

İşte bu konjonktürde IMFC toplantıları, mevcut dönemi fırsat pencerelerinin açık olduğu bir süreç olarak tanımlamış bulunu­yor. Bir başka deyişle, büyüme tablosu iyi giderken ekonomi­lerin dayanıklılıklarını güçlendiren, verimlilik artışlarını sağlayan ve orta vadeli gelişimi destekleyen reform ve politikalara odak­lanmasının tam zamanı olduğuna işaret ediliyor. Ekonomilerin bu minvalde adımlar atması, kırılganlıkların da mevcudiyetini koruduğu bir ortamda ehemmiyet arz ediyor. Zira resmin diğer tarafında, risklere de açılmış pencereler olduğunu unutmamak gerek. Bu riskler arasında jeopolitik gerginlikler her zamanki yerini terk etmezken, finans piyasalarındaki hareketler dikkatle izlenmesi gereken maddeler içinde öne çıkanlardan… Bununla beraber IMFC çıktılarında tedirginliği hissedilen bir diğer mesele de, tahmin edilebileceği üzere son dönemde tetiklenen ticari savaş kaygıları… Bu bağlamda G20 Hamburg Zirvesi’nin ilgili çıktılarının önemini vurgulayan katılımcı ülkeler, diyalog yoluyla çözümler bulma gayretinde olmayı sürdürmek durumunda.

Devamı Derin Ekonomi Mayıs 2018 sayısında

Dikkat çekenler...