Şubat 2017 - Sayı

BU AYKİ KAPAK KONUSU: ‘TRUMPİZM YA DA CEOKRASİ: RUSYA MÜTTEFİK, ÇİN HEDEF’

Amerikan tarihinin en sansasyonel başkanı olarak şimdiden kayıtlara geçen Donald Trump, 20 Ocak itibariyle koltuğuna oturdu. Adı daha çok belirsizlik, öngörülemezlik, pragmatizm, demagoji, popülizm gibi kelimelerle anılan yeni başkanın, hem ABD hem de dünya için düzeni sarsan bir aktör olacağı aşikar. Trump’ın Rusya’yı yanına çekmeye çalışan, Çin’i ise hedefe koyan söylemleri, yeni dönemde küresel güç mücadelesinin ne yönde şekilleneceği konusunda pek çok ipucu içeriyor.

Trump’ın başkan olarak attığı ilk imzalarla yedi İslam ülkesinin vatandaşlarına vize kısıtlaması getirmesi, Meksika sınırına duvar örmek üzere harekete geçmesi, Asya Pasifik Ortaklığı gibi ticaret anlaşmalarına son vermesi, ucuz işgücü olan ülkelere gitmiş sanayiyi tehditle eve çağırması, gümrük vergilerini artırıp bir çeşit merkantilizme geçmeyi vaat etmesi dünya için ne anlama geliyor? Askerlerden ve işadamlarından oluşan kabinesiyle nasıl bir icraat performansı gösterebilir? Şirket gibi yönetilen bir dünyaya doğru mu gidiyoruz? NATO hakkında sarf ettiği ‘eski moda bir örgüt’ sözü küresel ittifakların geleceği için ne ifade ediyor? Trump ABD’de ve dünyada ezber bozucu hamlelere giriştiği takdirde Amerikan halkı, müesses nizamı ve küresel güç odakları nasıl bir pozisyon olacak?

Tüm dünyanın zihnini meşgul eden bu soruların yanıtlarını arayan kapsamlı dosya Derin Ekonomi’nin Şubat 2017 sayısında…

EJDERHA LİDERLİĞE HAZIR MI?
Son 30 yılda küreselleşmenin nimetlerinden yüksek büyüme rakamları ile yararlanan ve ABD’den sonra dünyanın en büyük ikinci ekonomisi konumuna yükselen Çin, Trump dönemiyle birlikte yeni bir meydan okuma ile karşı karşıya. Dünyada korumacılığın nüksettiği bir dönemde, Çin, küreselleşmenin yeni hamisi olup olmama sorusuna cevap vermek zorunda. 21. yüzyılın gönülsüz dünya lideri, komünist bir tek parti rejimine sahip Çin olabilir mi?

AFRİKA’DA 2 TRİLYON DOLARLIK GÜÇ SAVAŞI
Küresel iktidar odakları arasında yeni bir mücadele zemini şekillenirken, Afrika’da da sıcak gelişmeler yaşanıyor. Halihazırda 2 trilyon dolarlık bir güç savaşına sahne olan Afrika’da ‘kazan kazan’ politikası izleyen Türkiye, kıtaya stratejik ilgisini devam ettiriyor. Bu doğrultuda aktif bir politika izleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tanzanya, Mozambik ve Madagaskar’ı kapsayan Doğu Afrika ziyaretinde 135 kişilik işadamı heyeti ile çıkarma yaptı. Ziyaretin yansımaları ve Kara Kıta’da Türkiye’yi bekleyen büyük ekonomik işbirliği potansiyeli Derin Ekonomi’nin Afrika dosyasında.

ALTYAPI DEVRİMİNDEN SONRA
Türkiye bir ulaştırma devrimi yaşıyor. Altyapı alanında dünya çapında büyük yatırımlar yapılıyor, peş peşe dev projeler hizmete açılıyor. Avrasya Tüneli, Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi eserler işin görünen tarafı ama yapılan yatırımlar bunlarla sınırlı değil. Yalnızca 2016 yılında 150’den fazla tünel ve köprünün açılışı yapıldı. Üçüncü Havalimanı için sona yaklaşılırken, 18 Mart Çanakkale Köprüsünün temelinin atılması için hazırlıklar tamamlanıyor. Bu büyük altyapı devriminin Türkiye’ye kazandırdığı yeni jeostratejik avantajları Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’la konuştuk.

DERİN YORUMLAR DERİN EKONOMİ’DE
Derin Ekonomi’nin Şubat 2017 sayısında, pek çok dosya ve analizin yanısıra İbrahim Karagül, Doç. Dr. Ömer Bolat, Ali Saydam, Abdulbari Atwan, Dr. Mamdouh G. Salameh, Prof. Dr. Obiyathulla Ismath Bacha, Robert M. Cutler, Pierre Chiartano, Dimitri Triantaphyilou, Shuriah Niazi, Prof. Dr. Murat Yülek, Meliha Okur, Doç. Dr. Hatice Karahan, İbrahim Acar, Doç. Dr. Kadir Tuna ve Aşkın Baysal’ın ekonomi ve dünya gündemine ilişkin yorum ve değerlendirmeleri yer alıyor.