TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ “İhracatı tabana yaymayı amaçlıyoruz”

PANDEMİ DÖNEMİ BOYUNCA ÜRETİMİNİ AKSATMADAN DEVAM ETTİREREK GÜVENLİ TEDARİK MERKEZİ HALİNE GELEN TÜRKİYE, 2022’Yİ 254,2 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT REKORUYLA KAPATTI. PANDEMİYLE BİRLİKTE YAKALANAN FIRSAT RESESYON ENDİŞELERİNE RAĞMEN DEVAM EDİYOR. TÜRKİYE BİR YANDAN REKOR İHRACAT RAKAMLARINA ULAŞIRKEN, BİR YANDAN KÜRESEL İHRACATTAN ALDIĞI PAYI ARTIRIYOR. İHRACATTA SAĞLANAN BAŞARININ HİKAYESİNİ TİCARET BAKANI MEHMET MUŞ, Z RAPORU İÇİN KALEME ALDI…

Küresel ekonomide, pandemiyle başlayan arz-talep dengesizlikleri, tedarik zinciri aksamaları ve parasal gevşeme politikaları hem arz hem talep yönlü bir enflasyona neden olurken, sınırımızın hemen ötesinde yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı 2022 yılının ilk yarısında enerji ve gıda fiyatlarında küresel ölçekte yukarı yönlü baskı oluşturmuştur.

Artan enflasyon ile mücadele amacıyla geçtiğimiz yıl pek çok ülke parasal sıkılaşma politikalarını devreye almış olup, sıkılaşan finansal koşulların da etkisiyle dünya ekonomisi ciddi oranda bir yavaşlama ile karşı karşıya kalmıştır. Tüm bu olumsuz koşullardan en fazla etkilenen bölge ise en büyük ihracat pazarımız olan Avrupa Birliği olmuştur.

OECD Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nda; karamsar bir öngörü çerçevesinde, 2021 yılında yüzde 5,9 olan küresel ekonomi büyüme hızının 2022 yılında neredeyse yarıya inerek yüzde 3,1 düzeyinde gerçekleşeceğini, 2023 yılında ise büyüme hızının yüzde 2,2’ye gerileyeceğini öngörmektedir. OECD tahminlerine göre, en büyük ticaret ortağımız olan Avro Bölgesi’nin 2022 yılında yüzde 3,3, 2023 yılında ise yüzde 0,5 büyümesi beklenmektedir. Son olarak Almanya Merkez Bankası Alman ekonomisinde 2023 yılında daralma beklediğini açıklarken, FED ABD ekonomisine yönelik büyüme öngörüsünü yüzde 1,2’den yüzde 0,5’e düşürmüştür. Tüm bu gelişmeler, 2023 yılının zayıflayan dış talep nedeniyle ihracatımız açısından zorlu bir yıl olabileceğine işaret etmektedir.

Küresel ticarete ilişkin öngörüler de bu beklentileri destekler nitelikte küresel yavaşlamaya paralel şekilde revize edilmektedir. OECD hesaplamalarına göre, 2021 yılında yüzde 10 olan reel ticaret artışı 2022 yılında yüzde 5,4’e, 2023 yılında ise yüzde 2,9’a gerileyecektir. Benzer beklentiler, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verilerinde de takip edilmektedir. DTÖ, 2021 yılında gerçekleşen yüzde 9,7’lik küresel mal ticaret hacmi büyümesinin, 2022 yılında yüzde 3,5’e; 2023 yılında ise yüzde 1’e gerileyeceğini tahmin etmektedir.

“TÜRKİYE ÜRETİM VE İSTİHDAM TEMELİNDE BÜYÜMEYE DEVAM ETTİ”

Küresel ekonomideki bahsetmiş olduğum negatif görünüm ülkemizi özellikle dış ticaret ve finans kanalları ile etkilemekle birlikte devreye konulan makro ve mikro politikalar sayesinde Türkiye ekonomisi üretim ve istihdam temelinde büyümeye ve katma değer yaratmaya devam etmiştir. Bildiğiniz üzere, Türkiye ekonomisi 2021 yılında son 50 yılın en yüksek performansını göstererek, yüzde 11,4 oranında büyümeyi başarmıştı. Bizim açımızdan sevindirici olan ise, söz konusu rekor büyümeye mal ve hizmet ihracatının katkısı 5,3 puan gibi yüksek bir seviyede gerçekleşmiştir.

Ekonomimiz pandemi sonrasında örnek teşkil edecek başarılı büyüme performansını 2022 yılında da sürdürmeyi başarmıştır. Büyümeye ilişkin son açıklanan veriler, 2022 yılının ilk 9 ayında da başarılı büyüme trendinin korunduğunu göstermektedir. Söz konusu dönemde ekonomimiz yüzde 6,2 oranında büyüme kaydetmiş ve bu büyümeye mal hizmet ihracatının katkısı 3,4 puan olmuştur.

Hız kesmeden yoluna devam eden güçlü üretimin etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. Pandeminin başladığı 2020 yılı Ocak ayına kıyasla (mevsimsellikten arındırılmış olarak), 2022 yılı Ekim ayında Türkiye ekonomisinde 3 milyon 589 bin ilave istihdam ortaya çıkmış ve bu istihdama sanayi sektörünün katkısı yaklaşık 1 milyon kişinin üzerinde olmuştur. Söz konusu rakamlar üretim ve ihracatımızdaki güçlü performansın ekonomimize ne derece olumlu yansıdığını bize açık ve net şekilde göstermektedir. 2022 yılı Ocak ayına kıyasla bakıldığında, Ekim ayında ise 1 milyon 315 bin (mevsimsellikten arındırılmış) ilave istihdam sağlanmıştır.

Pandeminin etkisiyle yüzde 61,6 düzeyine kadar gerileyen imalat sanayii kapasite kullanım oranı, ihracat artışından aldığı önemli destekle pandemi öncesi düzeyini de aşarak 2022 Aralık ayı itibarıyla (mevsimsellikten arındırılmış) yüzde 76,4 seviyesinde gerçekleşmiştir. Büyüme açısından önemli bir gösterge olan sanayi üretim endeksi de küresel ekonomideki mevcut karamsar süreçte umutlarımızı yeşertmektedir. Sanayi üretim endeksi son açıklanan rakamlarda, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 2,4 oranında artmıştır.

İç ticarete ilişkin göstergelerimiz de güçlü seyrine devam etmektedir. 2022 Ocak-Ekim dönemi ortalama perakende satış hacmi endeksi yüzde 9,1 artışla 139,5 seviyesine yükselmiştir. Diğer taraftan, son açıklanan kurulan şirket istatistikleri de ekonomimizdeki canlılığı bize açıkça göstermektedir. Buna göre, 2022’nin ilk 11 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre, kurulan şirket sayısı yüzde 25,3, kurulan kooperatif sayısı yüzde 35,1 artmıştır.

“KÜRESEL MAL TİCARETİNDEN ALINAN PAY İLK KEZ YÜZDE 1’İN ÜZERİNE ÇIKTI”

Son dönemde dış ticaretimizde göstermiş olduğumuz başarılı performansın da altını çizmek isterim. 2021 yılında küresel ekonomideki hızlı toparlanma sonrasında mal ihracatımız yüzde 33 artışla 225,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiş, küresel mal ihracatından alınan pay ilk kez yüzde 1’in üzerine çıkmıştı.

2022 yılında ise yüzde 12,9 artışla 254,2 milyar dolara yükselen ihracatımız Cumhuriyetimizin 100. yılına rekor kırarak girmiştir. 2022 yılında ithalatımız ise enerji ve emtia fiyatlarında yaşanan sert artışın etkisi ile yüzde 34,3 yükselerek 364,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir.

Aynı dönemde enerji ithalatımız bir önceki yıla göre yüzde 91,6, yani 46,5 milyar dolar artarak 97,1 milyar dolara ulaşmıştır. Bu artışta fiyatların etkili olduğunu görmekteyiz. Nitekim 2022 Ocak-Ekim döneminde enerji ithalatı miktar endeksi yüzde 10,6 düşüş gösterirken enerji ithalatı birim değer endeksi yüzde 142,5 artmıştır.

Öte yandan, son dönemde altın ithalatındaki yükseliş de ithalatımızda yaşanan artışta etkili olmuştur. İşlenmemiş altın ithalatımız Aralık ayında yüzde 837 artışla 2,8 milyar dolara, Ocak-Aralık döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 273 artışla 20,5 milyar dolara yükselmiştir.

Devamı Z Raporu Dergisi Şubat 2023 sayısında…

Dikkat çekenler...